HASTALIKLAR
kronikyorgunluk kronikyorgunluksendromu kronikyorgunluknedenleri kronikyorgunlukriskleri kronikyorgunluktanısı uykusuzluk yorgunluk hormondengesizlikler halsizlik kasağrıları diyetselhatalar kronikyorgunluktedavisi hayattarzıdeğişiklikleri odaklanmak vitamin ve mineral
0

KRONÄ°K YORGUNLUK SENDROMU

KRONÄ°K YORGUNLUK SENDROMU ( CHRONÄ°C FATÄ°QUE SYNDROME )


•    Kronik yorgunluk sendromu beyini ve vücutta birçok organı ve fonksiyonu etkileyen bir hastalıktır. Günlük aktivitelerinizi yapamayacak ve iÅŸlerinizi tamamlayamayacak kadar olan yorgunluk halidir. size burada yorgun bir iÅŸ temposu sonrası yorgunluktan ya da bir fiziksel aktivite sonrası yorgunluktan bahsetmiyorum kronik yorgunluk sendromunda günlerce haftalarca yatsanız bile hala yorgun hissedebilirsiniz,  ve sıklığı giderek artmakta olan bir sendrom kendisi maalesef ve bu sendromda yorgunlukla beraber birçok semptom görülebilir. Kronik yorgunluk sendromu vücutta birçok sistemi etkileyen bir sendromdur dünya genelinde 20 milyondan fazla insanın bu sendromu yaÅŸadığı kaydedilmiÅŸtir. Ä°lk resmi tanısını 1980 yılında almıştır ve o günden bu güne kaydedilen rakam sayısı ise 200 milyon üzerindedir ve her geçen gün artmaktadır.
•    Bu sendromda tek bir etken yoktur diÄŸer tüm kronik hastalıklar gibi nedenler bütünüdür aslında ve çoÄŸu zamanda bir neden sendroma neden olurken aynı neden sendromun sonucu olarak da karsımıza çıkabilir.
•    Genelde grip gibi baslar .Åžikâyetlerinizi baÅŸta tam da bir soÄŸuk algınlığı geçiriyor gibi tarif edebilirsiniz, zamanla bu ÅŸikayetler giderek artar ve kalıcı olmaya baÅŸlar.
•    Ve bu sendromun altında birçok besinsel eksiklik bulunmaktadır yazımın ilerleyen kısımlarında bunlara yer vereceÄŸim.
•    Kronik yorgunluk sendromu sıradan kısa süreli bir yorgunluk hali deÄŸildir en az 6 aydır bu ÅŸekilde hissediyor olmanız lazım ama eÄŸer yorgunluÄŸunuz her gün olmaya baÅŸlamış ise bu yönde kötüleÅŸme ihtimaliniz de yüksek o yüzden 6 ay beklemeyerek hayat tarzınızı ve ÅŸikâyetlerinizi gözden geçirmekte fayda var, genelde 3 aydan uzun süren yorgunluklarda doktora baÅŸvurmanız önermekteyim.
•    Kronik yorgunluk sendromunda dinlenme ve uyku fayda etmez saatlerce uyusanız bile dinlenmiÅŸ kalkamazsınız.
•    Fiziksel aktiviteler ve sporlar ÅŸikâyetlerinizi daha da arttırabilir. Ertesi gün hatta efor sonrası keyifsizlik diye adlandırılan bir durumla karşılaÅŸabilirsiniz.
•    Bir diÄŸer adı miyaljik encephalomyelitis (ME )dir. Tıbbi terim olarak kronik yorgunluk sendromu ME/CFS ÅŸeklinde geçer.
•    Kronik yorgunluk sendromu döngüler halinde olabilir. Ä°yi ve kötü günler olabilir ama iyi günler de normal bir ÅŸekilde deÄŸil kötü günlere nazaran daha iyi günlerdir.
•    En sık 40-50 yaslarda kadınlarda görülür ama çocuklar ve erkeklerde de görülme sıklığı çoktur.
•    Genelde çoÄŸu vaka orta seviyede rahatsızlıklar gösterir ama her 4 vakadan biri ağır derecede kronik yorgunluk sendromu yasamaktadır

KRONÄ°K YORGUNLUK SENDROMU NEDENLERÄ°

Alttaki nedenler henüz tam olarak tam bilinmese de bu sendromda birçok sistem etkilendiÄŸi için ortaya net bir ÅŸey koymak da maalesef zordur. En çok ÅŸüphelenilen nedenleri size sıralayalım 
1-    Ä°mmün sistem sorunları 
2-    Mitokondriyle enerji üretimi sorunları
3-    Beyin anormalileri
4-    Kan basıncı sorunları
5-    Enfeksiyon EBV, lyme bacteria, CMV, HHV6, enterovirus, parvovirus B19 alttaki en sık ve en ÅŸüphelenilen nedendir.
6-    Genetik yatkınlık
7-    Adrenal yorgunluk
8-    Seratonn, kortizol dengesizlikleri
9-    DüÅŸük NK hücre sendromu
10-    Fibromiyalji
11-    Gıda intoleransları
12-    Disbiyozis
13-    Kronik toksisite ve detoksifikasyon sorunları
14-    Uyku sorunları
15-    Tiroid ve diÄŸer hormon dengesizlikleri
16-    Psikojenik biyolojik disfonksiyon


KRONÄ°K YORGUNLUK SENDROMU SEMPTOMLARI


Semptomları sıralarken ve tanı koymamız için iki ana gruba ayırmakta fayda var. Bunlar ana semptomlar ve diÄŸer semptomlardır. Tanı koyarken ana semptomları barındırmalı ve diÄŸer semptomlardan en az 1,2 tanesini bulundurmalısınız.

ANA SEMPTOMLAR

1-Yorgunluk
•    Birçok günlük iÅŸi yapacak gücü bulamama 
•    Uyuma ve dinlenme sonrası yorgunluÄŸumuzun geçmemesi
•    Yorgunluk, halinin 6 ay ve daha uzun sürmesi(Yorgunluk halinin ÅŸiddeti kiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸebilir)
2-Efor sonrası keyifsizlik halsizlik
•    Fiziksel ya da mental bir efor sonrası oluÅŸan semptomlar. 
•    KiÅŸinin ÅŸikayetleri efor sonrası daha da artabilir belirttiÄŸimiz gibi bu efor mental bir efor da olabilir. 
•    Uzun süreli okuma zihinsel aktiviteler sonrası yorgunluk halsizlik

3-Uyku sorunları
•    Uykuya dalmakta zorlanma 
•    Uyuduktan sonra sık sık uyanma
•    Saatlerce uyusanız bile uykunuzu almış ve dinlenmiÅŸ olarak kalkmama gibi sorunlar olabilir.

 

DÄ°ÄžER SEMPTOMLAR

1-Kas aÄŸrıları, eklem aÄŸrıları; AÄŸrılar genelde sızlama ya da künt aÄŸrı ÅŸeklinde tarifler ama aynı zamanda batma yanma karıncalanma bıçak saplar gibi basınç hissi gibi aÄŸrılar da olabilir.
1-    DüÅŸünmede ve odaklanmada zorlanma, basit problemleri bile çözmekte zorlanma günlük hayatta
2-    Ortostatik  intolerans, yatar pozisyondan ayakta pozisyona geçtiÄŸinizde oluÅŸan baÅŸ dönmesi, halsizlik, görüntü bulanıklığı semptomların yaÅŸanması
3-    Hafıza sorunları
4-    Depresyon
5-    BoÄŸaz aÄŸrısı
6-    BaÅŸ aÄŸrısı
7-    BaÅŸ dönmesi
8-    Ä°leri derece yorgunluk, ayakta durduÄŸunuzda ÅŸikâyetlerin artması
9-    Işığa hassasiyet
10-    SıcaÄŸa ve soÄŸuÄŸa hassasiyet
11-    GeniÅŸlemiÅŸ lenf nodları
12-    Anksiyete, panik atak
13-    Grip benzeri semptomlar
14-    Kulak çınlaması
15-    Saç kaybı
16-    Kilo problemleri
17-    GöÄŸüs aÄŸrısı
18-    Nöbetler
19-    Premenstrual sendrom
20-    Kas spazmları
21-    Kaşıntılar-vücutta kırmızılıklar
22-    Cümleleri yanlış kurma kelimeleri yanlış söyleme
23-    Görsel bozukluklar
24-    Paralizi
25-    Çarpıntı
26-    Seksüel yetersizlik, cinsel istek azalması
27-    Beyin sisi
28-    Huzursuz bağırsak
29-    Gece terlemesi
30-    Bulantı, kusma
31-    Nefes darlığı
32-    Kronik kuru öksürük
33-    Gıda alerjileri
34-    Kimyasal hassasiyet


Saydığımız gibi ana semptomların olması ve diÄŸer semptomlardan en az 1 ya da fazlasının olması sizi kronik yorgunluk sendromuna doÄŸru götürür. Bu ÅŸikâyetlerin bu sendrom tanısını alması için 6 ay yaÅŸanmış olması lazım tekrar belirtelim ama siz siz olun ÅŸikâyetler 3 aydan fazla sürüyorsa bu konuda yetkin bir doktora baÅŸvurun.

KRONÄ°K YORGUNLUK SENDROMU RÄ°SK FAKTÖRLERÄ°


Herkes kronik yorgunluk sendromuna yakalanabilir tam olanların nedenleri net olarak hala bilinmemektedir ama sıklıkla bir 
 enfeksiyon sonrası semptomlar kalıcı kalmakta ve etkisini devam ettirmektedir enfeksiyon geçse bile. Hadi gelin risk faktörlerine bakalım.
1-    YaÅŸ; 30-50 yas arası daha yüksek risktedir. Ayrıca 13-15 yaÅŸ arası da görülme sıklığı artmaktadır.
2-    Cinsiyet, kadınlarda erkeklere göre görülme sıklığı 4 kat daha fazladır.
3-    Genetik yatkınlık genelde aynı ailedeki bireylerde birinde varsa diÄŸerlerinde de olma olasılığı yüksektir özellikle genetik anormallerin olduÄŸu ailelerde bu risk daha da yüksektir.
4-    Bazı hastalıklar
-Fibromiyalji
-Huzursuz bağırsak sendromu
-Çoklu kimyasal hassasiyeti
-Temporamandibular hastalıklar
-Ä°nterstisyel sistit
-Kafa sarsıntısı sonrası sendrom
-Kronik pelvik ağrısı
-Kronik prostat
-Gerilim tipi bas ağrısı
5-Stress
6-Toksitite
7-Enfeksiyonlar
8-Diyetsel hatalar
9- Vitamin ve mineral eksiklikleri

KRONÄ°K YORGUNLUK SENDROMU TANISI


Åžimdi iÅŸin biraz kötü tarafına geldik maalesef ki kronik yorgunluk sendromunun ortaya koyacak bir görüntüleme yöntemi ya da bir kan testi yok ve bu sendromda görülen birçok ÅŸikâyet baÅŸka hastalıklarda da görülebilir. Bu yüzden kiÅŸin semptomları ile beraber bu semptomları oluÅŸturan etkenleri ve patofizyolojiyi gözden geçirmek ve altta hangi neden yatıyorsa ona yönelmek en doÄŸru yoldur.
Size burada bir bilgi daha vereceÄŸim kronik yorgunluk sendromu kayıtlarda bir düzensizlik (disorder) olarak geçmektedir. Her ne kadar bu kelime Türkçe ye çevrilirken hastalık diye çevrilse de bu direk doÄŸru deÄŸildir. Çünkü hastalık tanımı, düzensizlik tanımından biraz farklıdır. Düzensizlik, hastalıkta hem tanı hem de tedavi vardır (literatürün kabul ettiÄŸi). Ama düzensizlikte literatürün kabul ettiÄŸi net bir tanı ya da net bir tedavi yoktur.
Bu sendromun tanısını koyarken çoÄŸu ÅŸikâyet,  fibromiyaljiden de vardır ve genelde hastalara fibromiyalji tanısı koyulur ama kronik yorgunluk sendromu tek bir hastalıktan ziyade aslında sistematik bir çok hastalığın bütünüdür diyebiliriz. Ayrıca çağımızda lyme tanısı ile aynı kefeye konsa da aslında birçok farklılıkları vardır.
Patofizyolojik olarak mitokondriyal sorunlar özellikle aminoasit ve nitrojen matebolizması baÅŸta olmak üzere lipit mekanizması ve karbonhidrat metabolizmasındaki sorunlar çalışmalar ile ortaya konulmuÅŸtur, bağırsak florası sorunları çalışmalarla ortaya konulmuÅŸtur.
-KiÅŸin ÅŸikâyetleri
-Kullandığı ilaçlar
-Hayat tarzı uyku, stres, beslenme 
-Ruhsal durumu kiÅŸinin tanısında oldukça büyük önem taşımaktadır.
EÄŸer yukarıda saydığımız semptomlardan kronik yorgunluk sendromu olduÄŸunuzu düÅŸünüyorsanız bu konuda yetkin bir doktora görünmenizde fayda var çünkü tedaviye ne kadar erken baÅŸlanırsa o kadar iyi sonuçlar alınır, ilerledikçe iyileÅŸme oranı da düÅŸmektedir.

BAZI GÖRÜÅžLER KRONÄ°K YORGUNLUK SENDROMUNU 4 ALT DALA AYIRMAKTADIR;


1-Kronik yorgunluk ve immün, disfonksiyon (CFIDS) bu grupta diÄŸer ÅŸikâyetlerle beraber laboratuvardan net olarak kan beyaz kürelerin düÅŸüÅŸü ve NK hücrelerinin düÅŸüÅŸü saptanmıştır.
2-Myaljik ensefolamyelit (ME) ÅŸikâyetlerde nörolojik sorunlar daha ağır basmaktadır. Birçok kiÅŸi benim de yukarıda belirttiÄŸim gibi kronik yorgunluk sendormunu ve miyaljik, ensefalomyeliti aynı hastalık olarak görmektedir ama birçok kesim de bu ÅŸekilde ayırmaktadır.
3-Adrenal yorgunluk (azalmış ya da disfonksiyonel) , kortizol laboratuvar testleriyle ortaya konulabilir. Uyku bozuklukları stres gibi birçok neden adrenal yorgunluÄŸa neden olabilir. Sadece bu konuyla alakalı ayrıntılı bir yazım olacak.
4-Postural taÅŸikardik sendrom (POTS)  düÅŸük tansiyon ve düÅŸük nabız ile seyreden kardiyovasküler sorunlar olmaktadır, ve bu sonunda postural hipotansiyona neden olmaktadır. Postural,  hipotansıyonda yatarken normalken ayaÄŸa kalktığınızda tansiyon düÅŸer.
***Birçok görüÅŸ mitokondriyal, disfonksiyonu kronik yorgunluÄŸun temel nedeni olarak görmektedir ve buna göre tanı yöntemleri geliÅŸtirmeye çalışmaktadırlar. 


BAÄžIRSAK FLORASI VE KRONÄ°K YORGUNLUK SENDROMU


Yapılan bir çalışmada kronik yorgunluk sendromu olan kiÅŸilerinin çoÄŸunda irritable bağırsak sendromu görülmüÅŸ ve çalışmada ikisi aynı anda olan ve olmayan kronik yorgunluk sendromu hastaları ayrı ayrı incelenmiÅŸ. Ve iki hastalık arsındaki baÄŸlantı da incelenmiÅŸ.
Kronik yorgunluk sendromu olan 50 hasta ile 50 saÄŸlıklı kiÅŸinin gaita örnekleri ve kan deÄŸerleri karşılaÅŸtırılmış.
Gaita analizleri yapıldığında bazı flora bakterilerinin kronik yorgunluk sendromu ile baÄŸlantılı olduÄŸu gösterilmiÅŸ. Bunlar;
1-    Faecalibacterium
2-    Roseburria
3-    Dorea
4-    Coprococcus
5-    Clostridıum
6-    Ruminococcus
7-    Coprobacillus dur.

DiÄŸer türlerde de IBS ile eÅŸlik edip etmemesine göre deÄŸiÅŸkenlik görülmüÅŸ. IBS ve kronik yorgunluk sendromu beraber olan hastalarda alistipes seviyelerinin arttığı faecalibacterıum seviyelerinin azaldığı görülmüÅŸ bağırsak florasında. 
IBS olmadan olan kronik yorgunluk sendromunda ise bazı bacteriodes seviyelerinde artış, bacteiodes, vulgatus seviyesinde azalma görülmüÅŸ.
Antiinflamatuar bakteri suslarında azalma ve proinflmatuar bakteri suslarında artma görülmüÅŸ benzer bir gaita analizi çalışmasında. Yani bağırsak florası ile bu hastalıklar arasında ciddi bir baÄŸlantı vardır.

Gaita analizlerine bakılarak kiÅŸinin ileride kronik yorgunluk sendromu geçirip geçirmeyeceÄŸine dair fikir vermek mümkün olabilir demektedir bazı görüÅŸler. Bunlarla alakalı laboratuvar testleri kullanılmaya baÅŸlanmıştır.


Buradan çıkaracağımız sonuç bağırsak florası dengesizlikleri muhtemel kronik yorgunluÄŸun altındaki en önemli nedenlerden biri olabilir. Ama bu floral denge neden bozuluyor ona odaklanmak gene en önemlisi olabilir. Yani beslenme yanlışları kronik toksisite stres gibi nedenler.

 

 

KRONÄ°K YORUNLUK TEDAVÄ°SÄ°

 


Adım adım kronik yorgunluk tedavisinde neler yapabileceğimizden bahsedeceğiz.
KiÅŸilerin tedavisinde temel mantık her kronik hastalıkta olduÄŸu gibi alttaki nedenlere odaklanmaktır. Bu nedenler kiÅŸiden kiÅŸiye farklılık gösterebilir ve bir kiÅŸide en önde odaklanılması gereken neden diÄŸerinde çok daha arka sıralarda yer alabilir. Ama temel olarak size adım adım bahsedelim bakalım neler yapmalıyız? Aslında size sayacağım bu sırayı benim diÄŸer bütün yazılarımda da görebilirsiniz çünkü tüm kronik hastalıklara yaklaşım bu sırayla olmalıdır benim görüÅŸünce. Ve bu deÄŸiÅŸiklikleri yaparken de patofizyolojik ve sistematik olarak birçok sistemi göz önünde bulundurmaktayım.
1-Diyet düzenlenmesi
2-Toksinlerden arınmak
3-Kronik stres yönetimi
4-Hayat tarzı değişiklikleri
5-Ä°nflamasyona odaklanmak
6-Mikroplara odaklanmak
7-Eksik vitamin ve mineralleri tamamlamak
8-    Ruhsal sisteme odaklanmak ruhsal ve bedensel travmaları çözümlemek
9-    Duygusal ve düÅŸünce sel toksinlerden kurtulmak

Ä°yileÅŸme zaman alabilir ve bu yol zorlu bir yoldur ama güzel sonuçlara ulaÅŸmanız emek verirseniz mümkün.

 

 


1-DÄ°YET DÜZENLENMESÄ° 
DoÄŸru beslenme tüm kronik hastalıklarda en önemli adımlardan biridir. DoÄŸru diyet size hem iyileÅŸmeniz için gerekli enzim ,mineral,  fitokimyasal ve vitaminleri sunan hem de size zarar veren ve inflamasyona neden olan gıdalardan uzak bir diyettir. SaÄŸlıklı biri hayat için bağırsak floramızı da destekleyecek ÅŸekilde ve sindirim sorunlarına neden olmayacak ÅŸekilde beslenmeliyiz.
Hastalarımda ve kendimde kronik hastalıkları yenerken en çok sonuç aldığım ÅŸey bitki ağırlıklı beslenmedir. Yapılan birçok çalışma da göstermiÅŸtir ki bitki ağırlıklı bir beslenme saÄŸlıklı bir bağırsak mikrobiyatası için elzemdir. Beslenmenizde neredeyse tabağınızın yarısını sebzeler ve yeÅŸillikler oluÅŸturmalıdır. 
Kronik yorgunluk sendromunda beslenme
Bir grafik üzerinde olacak:
BaÅŸlık günlük bir beslenme deÄŸil mi nasıl olmalı?
•    %40 Sebzeler
•    %15 Meyveler
•    %15 Hayvansal gıdalar
•    %10 Baklagiller
•    %10 Glutensiz tahıllar
•    %10 YaÄŸlı tohumlar
 
Bu oranlar kiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸebilir bunu özellikle belirtmeliyim, bu yüzdeler kabataslak verilen oranlardır ve çoÄŸu hastada dağılımı konusunda deÄŸiÅŸiklik gösteriyor ama en büyük çoÄŸunluÄŸa odaklanırsanız dünyada en çok kiÅŸiyi tedavi eden ve her türlü hastalıkta baÅŸarı oranı bilimsel çalışmalarla da ortaya konulan “bitki bazlı beslenme “de oranlar bu ÅŸekildedir. Ve yıllardır hastalarımda mucizevi sonuçları bu ÅŸekilde almaktayım.

Hayvansal gıda tercihlerimiz serbest gezen organik yumurtalar balıklar ve merada otlanan hayvanların etleri olabilir ama bu da beslenmemizde temeli değil sadece maksimum %20lik bir kısmı oluşturmalıdır.
Meyveler baklagiller glutensiz tahıllar, yaÄŸlı tohumlar ise beslenmenizde hayvansal gıdalardan önde olmalıdır.
Gıda intoleransları burada belki de en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri olabilir çünkü neredeyse tüm kronik hastalıkların altında intolerans tablosu bulunmaktadır.
Bir müddet gluten ve süt ürünlerinizi hayatınızdan çıkarmanızı ve eliminasyon diyeti yapmanızı öneririm. Eliminasyon diyeti ile alakalı ayrıntılı yazı paylaÅŸacağım.
Uzun süreli açlıkların bu tip hastalara uygun olmadığı özellikle belirtilmektedir. Enerji metabolizmasındaki bozukluklardan dolayı o yüzden intermittan fasting ve açlıklar hastaların metabolizmaları düzeltilmeden asla ama asla önerilmez bu hastalarda.


Yeterli su tüketimi saÄŸlıklı bir hücresel fonksiyon ve detoksifikasyon için olmazsa olmazdır. Toplumda ki hastalıkların bir kısmı yeterli su tüketimi saÄŸlandığında ciddi oranda azalabilir. Burada dikkat etmek istediÄŸim bir konu var sebze ve meyvelerdeki su normal sudan daha etkin ve enerjiktir hücre içinde. Kronik susuzluk vakalarında genelde sebze suları içmelerini ve meyve su seklinde deÄŸil yiyerek bunu direk yemelerini söylüyorum.


2-TOKSÄ°NLERDEN ARINMAK
Detoksifikasyon ile alakalı ayrıntılı bir yazımız olacak ama burada kısaca bahsedelim. Vücut normalde kendi detoksifikasyonunu kendi her gün her an yapmaktadır ama kronik toksin yükümüz artarsa ve detoksifikasyon sistemlerin çalışmasını önleyen sistematik bazı durumlar oluÅŸursa( enfeksiyon vitamin mineral eksiklikleri stres vb.) toksinleri yeteri kadar atamayacağız ve vücudumuzda biriken toksinler dokulara giderek buralarda hasar oluÅŸturarak birçok hastalık ve semptoma yol açacaklardır.
Detoksifikasyonun birinci kuralı çevresel toksinleri azaltmaktır. Maruz kaldığımız her türlü kimyasalı elemine etmektir. Toksinler vücudumuza ağız yoluyla, nefes yoluyla ya da cildimizden temas yoluyla gelmektedir. Ä°lk basamak toksinlerden uzaklaÅŸmak ve hayatımzıdaki tüm toksin etkenlerden uzaklaÅŸmak olmalıdır. Ä°leri vakalarda medikal detoks ÅŸeklinde gerekli vitamin ve mineralleri baÅŸlayarak kiÅŸinin detoksifikasyon sistemlerini desteklemek ve detoksun 3 fazını desteklemek önemlidir.


3-KRONÄ°K STRESS YÖNETÄ°MÄ°
Stres hastalıklar için adeta bir paradoks gibidir. Stres hastalıklara neden olur hastalıklar stresse. En sonunda da olan size olur. Vücut HPA hipotalamus, pituer adrenal aksı bozulur, adrenal yorgunluk oluÅŸur. Bu konuyla alakalı da ayrıntılı bir yazımız olacak burada yapılacak ilk ÅŸey strese neden olan etkenleri ortadan kaldırmak olacaktır. Bu iÅŸyerinizde bir sorun olabilir evinizde bir sorun olabilir ya da birçok dış etken olabilir. Biliyorum kolay deÄŸil bu söylediÄŸim ama stres devam ettiÄŸi sürece iyileÅŸmenin gerçekleÅŸmesi pek mümkün deÄŸil. 
Åžimdi size bahsedeceklerim stresle baÅŸa çıkma tavsiyeleri;
-SaÄŸlıklı uyku hem stresle baÅŸa çıkmak için önemlidir ama aynı zamanda kronik yorgunluk sendromu tedavisinde en önemli yerlerden birini almaktadır. Kaliteli ve yeterli uyku birçok semptomu azaltabilir, saÄŸlıklı çalışan bir bağışıklık sistemi için elzemdir. Karanlık ama tamamen zifiri karanlık, sessiz, teknolojik aletlerden uzak-uygun sıcaklıkta bir oda uykuya dalmak ve uykunun devamlılığını saplamak için önemlidir.
Bazen belirli bir süre melatonin takviyesi göz önünde bulundurulabilir
-Kafanıza takılan ya da sizi strese sokan bir durumla karşılaÅŸtığınız anda ortamdan uzaklasın ve en az 15 dakika acık havada yürüyüÅŸ yapın. DöndüÄŸünüzde strese neden olacak sorunun o kadar da büyük bir sorun olmadığını ya da bu stresle baÅŸa çıkabileceÄŸinizi fark etme olasılığınız büyük.
-Gün içinde yaptığınız 10-15 dakikalık meditasyon ve nefes egzersizi molaları, yoga molaları oldukça faydalıdır
-Aynı anda birçok iÅŸi yapmayı bırakın. Bu sizi çok fazla strese sokacaktır. Her seferinde bir iÅŸi hallederek ilerlemek daha saÄŸlıklı olacaktır.
-Hayatımızla alakalı en büyük sorunlardan biri sanırım “meli, malı “ eki olabilir. Yani kendimize sürekli sunu yapmalıyım bunu yapmalıyım bu böyle olmalı bu ÅŸekilde olmalı seklinde kurduÄŸumuz cümleler aslında oldukça saÄŸlıksızdır. Hedeflerimiz olabilir ve bunlar için caba gösterebiliriz ama kendimizi belirli kalıplara sokmak ve bunlara delice odaklanmak belki de çevresel streslerden daha fazla etkilemektedir bizleri.


4-HAYAT TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ
Biz hareket etmek için yaratılmış varlıklarken zamanla hepimiz kapalı duvarlar ardındaki iÅŸlere mahkum olduk buna ben de dâhil maalesef. O yüzden hareketimizi arttırmak bir lüks deÄŸil bir gereklilik bizim için. Ä°ÅŸyerinde çalışırken bile ara ara kalkıp hareket etmeniz, mümkünse açık havada hareket etmeniz oldukça önemlidir. Hareket etmek kan akısını arttırır ve bu detoksifikasyonunuzun düzgün olması hücrelerin oksijenlenmesi için oldukça önemlidir. Hareket etmek vücudunuzda daha mutlu hissetmenizi saÄŸlayacak endorfinleri salgılatır, bağışıklığınızı yükseltir.
Ama burada dikkat etmeniz gereken çok önemli bir ÅŸey var kronik yorgunluk sendromunda sizi zorlayacak hareketler ve fazla egzersiz ÅŸikâyetlerinizi oldukça arttırabilir. O yüzden basit hareketlerle baÅŸlamak hatta spor olarak yoga pilates ve çok hafif tempolu yürüyüÅŸleri denemek ve spor sürelerini kısa sürelerden baÅŸlayıp giderek arttırmak oldukça önemlidir.
Uyku saatlerinizi düzgün aralıklarda tutmak yasam tarzı deÄŸiÅŸikliklerinden belki de en önemlisidir. Hastalarıma dediÄŸim gibi saat 22.00, 24.00 arasında uyumanız önerilir.
 Ekran ve bilgisayar karısındaki süreleri kısa tutmanız oldukça önemlidir. Teknolojik aletlerin yaydığı frekans ve bozucu alan hastalıklarınızı oldukça etkileyecektir.
OlabildiÄŸi kadar doÄŸaya çıkmanız önemlidir. Özellikle deniz kenarı, ÅŸelale kenarı orman gibi alanlarda bulunmak sizleri bolca negatif iyonlara maruz bırakacaktır. Bu negatif iyonlar saÄŸlığınız için oldukça önemlidir. Bir baÅŸka yazımızda bu konudan da ayrıntılı bahsedeceÄŸiz.


5-Ä°NFLAMASYONA ODAKLANMAK
Burada kronik inflamasyonun hemen hemen tüm hastalıkların altındaki temel nedenlerden biri olduÄŸundan bahsetmekte fayda var. Bu konuyla alakalı oldukça ayrıntılı bir yazım olacak. Ama özellikle size bahsetmek istediÄŸim burada kısaca bu inflamasyonun altında da diÄŸer saydığımız maddeler bulunmaktadır aslında beslenme stres uyku toksinler vb.


 6-MÄ°KROPLARA ODAKLANMAK 
Mikrop teorileri tıp tarihinin gerek akut gerek ise kronik hastalıklarda kafasını en çok karıştıran ve nerdeyse de en çok araÅŸtırmaların yapıldığı konulardan biri olmuÅŸtur. Akut hastalıklarda altta bir mikrop virüs bakteri parazit olduÄŸu hemen kabul görse de kronik hastalıklara yaklaşımda yıllardır hep geri planda tutulmuÅŸtur. Ben yıllardır bu konu üzerinde oldukça araÅŸtırıyor ve okuyorum çünkü kendi kronik hastalığım olan lupusu iyileÅŸtirmek için oldukça çalışmış ve araÅŸtırmış olduÄŸum için ilk gündeme yoÄŸun ÅŸekilde geldiÄŸi yıllardan beri bu konunun yakın takipçisiyim.
Öncelikle ÅŸunu belirteyim kronik hastalıkların altında mikropların yattığı teorisi hala tartışılmakta ve çalışmalar her gecen gün artmaktadır. Ama en son çalışmalar artık bize net göstermektedir ki vücudumuzda mikroplar artık sanıldığı gibi bizlere direk saldırıp hastalık yaratmamaktadır yani doku ve hücrelerde çoÄŸalıp bağışıklığı etkileyen diÄŸer nedenler nedeniyle 8stres eksiklikler beslenme vb. ) bağışıklık düÅŸtüÄŸünde saldırıya geçmektedirler ve çoÄŸalarak semptomlar oluÅŸturmaktadırlar. ÇoÄŸu immün sistemin yeterli çalışırken bile hücre içinde sorunlara yol açıp mitokondriyal disfonksiyonlara neden olabilir EBV, HHV6 gibi çoÄŸu ise direk immün sistem baskılanmasını kendi yapmaktadır. Üzerine en çok çalışmalar yapılan virüslerimiz EBV yani (EBSTEÄ°N BARR) virüsüdür. Onun dışında diÄŸer herpetik aile virüsleri hakkında da çalışmalar her geçen gün artmaktadır. Onun dışında streptekok gibi bakteriler ve bartonella babesisa gibi parazitlerin ve birçok mikrobun çalışmaları her gecen gün artmaktadır. Kronik hastalıkları olan insanlarda bu mikropları saptamak oldukça zordur ve çalışmaları en çok zorlayan kısım da sanırım budur. Ama her gecen gün artık saptanamayan mikroplar adıyla kronik hastalıklar altındaki en büyük sorunların mikroplar olduÄŸu görüÅŸü yaygınlaÅŸmaktadır. Antibiyotikler ve antiviral, antiparaziter ajanların hepsi bu mikroplara etki edememektedir çünkü bu türlerin adaptasyonu oldukça geliÅŸmiÅŸtir. Bilimsel literatürdeki birçok çalışmayı da alttaki kaynakça link kısmına bırakmaktayım. Bu mikropların tedavisi de immün sistemi toparlayarak bu mikropları elemine etmek olacaktır ama bu oldukça uzun bir yol olabilir. Onlara karsı agresif bir savaÅŸtan ziyade zamanla yavaÅŸ yavaÅŸ vücuttan temizlemek akılcı olan yol gibi görünmektedir. Kronik yorgunluk sendromunda ÅŸüpheli mikroplar EBV Iyme bakteri-q fever bakteri ,CMV HHV6, enterovirus, parvovirus B19 ÅŸeklindedir
-Bu mikropların elemine edilmesinde naturopatların sıklıkla tercih ettiÄŸi ajanlar fitoterapik ajanları kullanmak mikroplara karsı benim en sevdiÄŸim yöntem.

7-EKSÄ°K VÄ°TAMÄ°N VE MÄ°NERALLERÄ° TAMAMLAMAK 
    Ä°ÅŸte burada en önemli noktalardan biri kiÅŸinin eksiklerine laboratuvar tahlilleri kadar semptomlarına hakim olarak da yaklaÅŸmak çünkü vitamin ve mineral eksikliklerinde çoÄŸu zaman kan ve diÄŸer laboratuvar tahlilleri bize fonksiyonel eksiklikleri göstermekten aciz. Hem laboratuvar tahlilleri hem de kiÅŸinin semptomları göz önünde bulundurularak tedavi planlanmalıdır ve gerekli eksiklikler önce beslenme ile destek olunmalı beslenmenin eksik kaldığı yerde gerekli supplementler baÅŸlanmalıdır.
-Bir sonraki bölümümüz kronik yorgunluk sendromunda eksiklikler ve supplementler konusunda size bilgi verecek.
8 ve 9. Maddelerle alakalı ayrıntılı bir bölüm gelecek ama sunu belirtmek gerekir ki kiÅŸi ruhsal sisteme odaklanmadığında ve bedenini yoran ve yıpratan duygusal ve düÅŸünce sel toksinlerden arınmadıkça hastalıklarından tam anlamıyla kurtulamaz. Bazı hastalarda bu 2 madde daha önce saydığımız tüm nedenlerden daha önemlidir.

Kronik yorgunlukta kiÅŸiye bütüncül bir pencereden yaklaÅŸtığınızda
Ayrıca bu sistemlere dokunmak için kullanabileceÄŸimiz tamamlayıcı tıp yöntemleri ve diÄŸer bazı yöntemler bulunmaktadır.
-Akupunktur
-Homeopati
-Nöral terapi
-Ozon tedavi
-Nefes egzersizleri
-Yoga
-Reiki
-Masaj
-Hamam sauna
-Aromaterapi
-PEMF tedavileri (pulsed, electomagnetic field machines )
bunların kiÅŸiye, ihtiyacına göre eklenmesi tedaviye oldukça faydalı olmaktadır.
-Psikoterapi biliÅŸsel davranış terapisinin kronik yorgunluk tedavisindeki etkinliÄŸi birçok çalışma ile ortaya konmuÅŸtur.

Ama kiÅŸinin temelde altta yatan sorunlarına odaklanılması ve hangi yol yolak bozuk ise ona yönelmesi, bununla beraber yasam tarzında deÄŸiÅŸiklikler yapılması gerekmektedir. Bu da kiÅŸiden kiÅŸiye farklılık gösterilmektedir peki kronik yorgunluk sendromunda


 

KullanabileceÄŸimiz, supplementler ve fitoterapik ajanlar nelerdir?

1-KEDÄ°OTU (VALERÄ°AN) 
600-900 mg kedi otu ekstratı  % 0.4 valerinik asit seklinde standartize edilmiÅŸ yatmadan 1 saat önce kullanılabilir. Daha iyi bir uyku uyumanızı saÄŸlar ve yorgunluÄŸu azaltır etkisi için en az 2 ay kullanmanız gerekir.

2-MEYAN KÖKÜ EKSTRATI  
 DüÅŸük tansiyon durumlarında enerjinizi arttırmak için ve adrenal sisteme destek vermek için kullanılabilir. Ä°çindeki antiinflamtuar bileÅŸikler sodyum seviyesini kanda yükseltir ve tansiyonun artmasına neden olur. Günde 500 mg 2-3 kez kullanılabilir.

3-SÄ°BÄ°RYA GÄ°NSENG
   YorgunluÄŸa yardım edebilir adrenal sistemi destekleyebilir yapılan bir çalışmada orta seviyedeki yorgunluk yasayan kiÅŸilerden 4 ay boyunca düzenli Sibirya ginsengi kullanan vakaların plaseboya göre daha az yorgunluk yaÅŸadığı görülmüÅŸtür. Ama ileri derece yorgunlukta etkinliÄŸi görülmemiÅŸtir maalesef 400 500 mg standartize ekstra kullanılabilir. Diyabet ve yüksek tansiyonlu hastalarda kullanımda dikkat edilmelidir. Aksam saatlerinde kullanılması önerilmez uykuya etki edebileceÄŸi için.

PANAX GÄ°NSENG  (AMERÄ°CAN GÄ°NSENG) 
Günde 100 -200 mg iki kez alınabilir. Diyabet ve Yüksek tansiyonda dikkatli kullanmak gerekebilir. Ä°mmün sistemi oldukça desteklediÄŸi birkaç çalışmadan gösterilmiÅŸtir.

4-GÄ°NKO
  Konsantrasyon ve farkındalığı arttırabilir beyinde kan akısını arttırır antioksidan etkisi sayesinde kasları oksitadtif zarardan korur ve kas aÄŸrılarını azaltabilir 80-120 mg günde iki kez kullanılabilir standartize edilmiÅŸ %24 flavonoids ve %6-%7 terpen, lakton içeren tentür olmalıdır.

5-KOENZÄ°M Q10   
Kronik yorgunluk sendromunda yeterli ATP üretiminde sıkıntı olabilir. ATP üretimi sıkıntılıysa da oldukça yorgun hissedersiniz ve koenzim q10 daha çok ATP üretmenizi destekler coq10 ATP üretim de görev alır. Aynı zamanda bir antioksidandır ve bağışıklığı ve kasları destekler. Yapılan bir çalışmada 155 hastaya koenzim q10 kullandırılmış ve bu hastaların egzersiz yapma yetenek ve güçlerinin arttığı
görülmüÅŸ. Yukarıda bahsettiÄŸimiz üzere egzersiz kronik yorgunluk sendromlu hastalar için tam bir kabus olabilir, koenzim q 10 üzerine bu konuda baÅŸka çalışmalar da var ve hepsinin temeli enerji üretimi üzerine yani ATP ÅŸart azizim. Günlük 100 mg kullanım olarak baÅŸlanabilir gerekliyse doktorunuzla beraber doz artısı yapabilirsiniz.

6-ESANSÄ°YEL YAÄž ASÄ°TLERÄ° 
Kronik yorgunluk sendromu olan hastalarda esansiyel yaÄŸ asitleri oldukça düÅŸük bulunmuÅŸ,
Bu konuda çalışmaları olan grup 3 supplement üzerine balık yağı, evening primrose oil  ve keten tohumu yağı. Önerilen doz kullanımı ya 2 gram balık yağı ile 2 gram keten tohumu yağı kombini ya da 2 gram balık yağı ile 2 gram evening primrose oil kombini ÅŸeklindedir.


7-MELATONÄ°N 
 Uyku kalitesini arttırabilir ve antioksidan etkisi nedeniyle oldukça faydalı olabilir. Kronik yorgunluk üzerine kullanımı ile alakalı net çalışmalar henüz yoktur.Günde 3 mg kullanılabilir yatmadan önce

8-ALTIN KÖK (RHODÄ°OLA ROSEA) 
 Yapılan bir çalışmada vardiyalı çalışan doktorların biliÅŸsel ve düÅŸünce kabiliyetlerinde yüksek etkinlik saÄŸladığı gösterilmiÅŸtir.100-200 mg günde 2-3 kez alınabilir. Etki için en az 2 ay kullanılması önerilir. Adrenal sistemi dengelemede ve enerji üretiminde görev alır. Ashwaganda gibi bir adaptojen olduÄŸu için güvenle kullanılabilir. Oldukça sevdiÄŸim ama zor bulunan diÄŸer bir fitoterapik ajan maalesef.

9-SCHÄ°SANDRA  BERRY
 Antioksidan ve antiinflamatuardı. Diyabet hastaları tedavisinde bile kullanılabilir. Adrenal yorgunluÄŸa özellikle iyi gelebilir. Günde 500-1000 mg ekstra 2 kez kullanılabilir.

10-KORDÄ°SEPS MANTARI  (CORDYCEPS SÄ°NENSÄ°) 
Tablet formları daha yaygın bulunmaktadır günde bir iki kez 80 mg içilebilir ama dozla alakalı net bir görüÅŸ yoktur. Adrenal sistemi oldukça desteklemektedir.

11-NADH 
 Yapılan bir çalışmada günlük 10 mg nadh kullanımı plaseboya karşı ÅŸikâyetleri ciddi oranda azaltmış. Seratonin dengesinde de faydalı olduÄŸu düÅŸünülmektedir. Günde 20 mg güne 1 kez kullanılabilir.


12-MAGNEZYUM
Kronik yorgunluk sendromunda yaÅŸanan semptomların çoÄŸunun nedeni magnezyum eksikliÄŸi olabilir yapılan çalışmalarda ise magnezyumun plaseboya üstünlüÄŸü birçok kez ortaya konmuÅŸ ayrıca kronik yorgunluÄŸa en çok esik eden hastalıklardan biri de fibromiyalji olduÄŸu için magnezyum formlarından malat formunu göz önünde bulundurmakta fayda var. Özellikle malat formunu önermekteyim 

13- L KARNÄ°TÄ°N
 Kas metabolizmasındaki ve hücresel enerji metabolizmasındaki görevi önemlidir. EksikliÄŸi enerji düÅŸüklüÄŸü ve yorgunluk yapabilir kas aÄŸrıları yapabilir. Yapılan çalışmalarda kronik yorgunluk hastalarının serum asetil karnitin seviyelerinin oldukça düÅŸük olduÄŸunu bulmuÅŸtur. Asetil karnitin, l karnitin oranından da ciddi bir artma görülmüÅŸtür. L karnitin suplementasyonu kronik yorgunluk sendromu olan hastalarda faydalı olabilir. 500 mg günde 1-3 kez alınabilir.

14-L GLUTAMÄ°N 
Bağırsak florasını yapılandırmak ve kortizol seviyelerini dengelemek için kullanılıabilir.

15- FOLÄ°K ASÄ°T 
Serum folat seviyesi aslında serobrospinal sıvıdaki folat seviyesinin bir göstergesi olabilir. Ve düÅŸük folat seviyeleri ve folat eksikliÄŸi beyin fonksiyonlarında sorun yapabilir. Depresyona etki edebilir

16-B12 
 Birçok yolakta önemli görevi bulunmaktadır kronik yorgunlukta ki etkinliÄŸinin eritrosit anormalilerini önlemesi olarak görülmüÅŸ. Hidroksikobalamin ya da metilkobalamin kullanımı uygundur siyanokbalamin kullanmayınız.

17-DÄ°ÄžER B VÄ°TAMÄ°NLERÄ° 
 Kronik yorgunluk sendromu olan hastaların kanında düÅŸük oranda riboflavin, tiamin, pridoksin bulunmuÅŸ ve bunları takviye etmenin hastaların ÅŸikâyetlerini rahatlatmakta etkili olabileceÄŸi ortaya sürülmüÅŸtür.

18-C VÄ°TAMÄ°NÄ° 
 C vitamini eksikliÄŸi yorgunluk depresyona neden olabilir. Ä°mmün sistemi desteklemek ve eritrosit anormalilerini düzenlediÄŸi için C vitamin desteklerinin kronik yorgunluk sendromunda faydalı olduÄŸu düÅŸünülmektedir. Çalışmalardaki dozlar genelde iv dozlar 15 gr ve günlük 1-3 gram oral C vitamini dozlarıdır. Ayrıca adrenal sistemi de desteklemektedir C vitamini.

19-SODYUM (TUZ)
 Kronik yorgunluÄŸu olan hastaların bir kısmında nörolojik hipotansiyon görülmektedir bunun temel nedeni de tuz ( SODYUM ) tüketiminin toplumda çok fazla kısıtlanmasıdır. Bu vakaların tuz tüketimlerini belirli ölçüde arttırmaları faydalı olmaktadır.

20-ÇÄ°NKO 
Çinko eksikliÄŸi immün sistem düÅŸüklüÄŸü yapabilir yorgunluk ve kas aÄŸrılarına neden olabilir ve toplumda oldukça yaygındır. Çinko supplementasyonu kas kordinasyonun saÄŸlanmasında ve aÄŸrıların giderilmesinde magnezyum ile beraber göz önünde bulundurmalıdır.

21-L TRÄ°PTOFAN
Yapılan çalışmalarda kandaki l triptofan seviyelerinin kronik yorgunluk sendromu hastalarında  %80lere varan oranda düÅŸtüÄŸü gözlenmiÅŸ. Triptofan seviyelerinin düÅŸüÅŸü beyin seratonin seviyelerinin azalmasına neden olur triptofan seratoninin öncüsüdür ve bu da duygu durum sorunlarına neden olabilir. DüÅŸük tirptofan seviyeleri depresyona neden olabilir. Triptofan suplemantasyonunun kronik yorgunluk sendromlarında etkili olup olmayacağı henüz net ortaya konmamıştır ama triptofandan zengin spirullina gibi kaynaklarla beslenmek oldukça faydalı olabilir. 

22-DHEA
Adrenal bezlerden salgılanan temelde ve az oranda da yumurtalık ve testislerden salgılanan bir hormondur. Ve daha vücutta diÄŸer steroid hormonlara çevrilir östrojen ve progesteron gibi. Duygu durum halinizde ve uyku kalitenizde de rol oynar. Çalışmalar gösteriyor ki kornik yorgunluk sendromu olan hastalarda dhea seviyeleri abnormallik göstermektedir. Dhea takviyeleri labaratuar tahlilleri ile net eksinlik tanısı konulmadan asla önerilmez. Ve dhea takviye kullanımı mutlaka bir doktor tarafından takip edilmelidir.

23-SÄ°NDÄ°RÄ°M ENZÄ°MLERÄ° 
 Sindirimi düzenlemek ve temel sorunları çözerken sindirime destek vermek amaçlı kullanılabilir
24 -BETA KAROTEN 
  Antioksidan etkisinden dolayı kullanılabilir

25- ASHWAGANDA  
Ä°ÅŸte benim gözdeme geldik. Açıkçası kendisi Türkiye de üretilmiyor ve temin edilmesi zor bir takviye ama en güzel sonuçları veren de kendisi çünkü o bir adaptojen yani böbrek üstü bezleri onarırken vücudu yormuyor. Anksiyete ve yorgunlukta oldukça etkilidir. Yapılan bir çalışmada günlük 250 mg ashwaganda kullanılır kronik yorgunluk sendromu olan haftalarda enerji seviyelerini %79 oranında arttırmış!

26- D RÄ°BOZ 
Hücrelerdeki enerji metabolizması için kullanılabilir.  Günde 2-3 kez 5 gr kullanılabilir.

27- 5 HTP 
 Anksiyete semptomları için ve seratonin dengesi için kullanılabilir. Uyku kalitesini düzeltir ve ayrıca seratonin seviyesi arttıkça aÄŸrının da azalması olasıdır.100 mg günde 2-3 kez alınabilir.

28- OREGANO OÄ°L (KEKÄ°K YAÄžI) 
 Antimikrobiyal ajan olarak oldukça etkilidir. 1 ay kullanıp ara ara kesilmesinde fayda vardır. 500 mg günde 3-4 kez kullanılabilir.

29- D VÄ°TAMÄ°NÄ° 
Vitamin D eksikliÄŸi ciddi yorgunluk ve immün sistem sorunlarına yol açabilir. Kan D vitamini seviyesini 60-80 civarında tutmakta fayda vardır.

30- PROBÄ°YOTÄ°K 
DoÄŸru suÅŸlar içeren probiyotikler bağırsak florasına destek verebilir. Bu konudaki araÅŸtırmalara hala devam etmektedir.

 

 

 

GELENEKSEL ÇÄ°N TIBBINA GÖRE 

Kronik yorgunluk sendromu nedenleri geleneksel Çin tıbbına göre ÅŸu ÅŸekildedir
-Uyku yin eksikliÄŸi
-Böbrek yin eksikliÄŸi
-Böbrek yang eksikliÄŸi
-Öz eksikliÄŸi. Bunlara Çin tıbbı tedavileri ÅŸeklinde odaklanmak da hastalara faydalı olabilir. Maalesef henüz bu konuda bir tecrübem bulunmadığı için sizlere daha fazla ayrıntı veremeyeceÄŸim ama denenebilir neden olmasın? 

AYUVERDAYA GÖRE


Ayuverdik yaklaşımda sindirim sistemini düzenlemek ve kronik toksinlerden arınmak yatar bu sendromda.
Ayuverdik ajanlar ashwaganda, amla, ,bala ,triphala, lomatium kullanılabilir. Kendileri bazen benim en sevdiÄŸim fitoterapik ajanlar olabilyorlar ve kiÅŸiyi toksinlerden temizlemek her zaman ilk yaklaşım açım olmaktadır ayuverdadaki gibi.
Unutulmamalıdır ki kronik yorgunluk sendromu ile alakalı yoÄŸun çalışmalar hala devam etmektedir bu sendroma tam olarak neyin neden olduÄŸu ve tam nasıl tedavi edileceÄŸi çoÄŸu zaman büyük bir sis perdesi. Ama bütünsel yaklaşımla kiÅŸinin semptomlarına ve patofizyolojiye odaklandığınızda çok güzel sonuçlar görülmektedir, bizzat birçok hastam hayatlarına yeniden kavuÅŸmuÅŸtur ama unutmamak gerekir ki kiÅŸiye göre semptomlar ve tedaviler deÄŸiÅŸmektedir, alınan sonuçlarda kiÅŸisel farklılık göstermektedir.
Umarım yazım size faydalı olmuştur
sendromsuz enerjik günleriniz olsun.

KAYNAKÇA
https://www.sciencedaily.com/releases/2016/06/160627160939.htm?utm_medium=cpc&utm_campaign=ScienceDaily_TMD_1&utm_source=TMD

https://microbiomejournal.biomedcentral.com/articles/10.1186/s40168-016-0171-4
https://www.sciencedaily.com/releases/2018/07/180709120146.htm?utm_medium=cpc&utm_campaign=ScienceDaily_TMD_1&utm_source=TMD
https://www.sciencedaily.com/releases/2017/04/170426092351.htm?utm_medium=cpc&utm_campaign=ScienceDaily_TMD_1&utm_source=TMD

http://dx.doi.org/10.1038/s41598-018-28477-9
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1495162/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/25344988?dopt=Abstract
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/27573827?dopt=Abstract
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/27725700?dopt=Abstract
https://link.springer.com/article/10.1007%2Fs11306-015-0816-5
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0009898112003270?via%3Dihub
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0009898112003270?via%3Dihub
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/28059425?dopt=Abstract
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/28441964?dopt=Abstract
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/7978722?dopt=Abstract

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/16935963?dopt=Abstract
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/10450194
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/27338587?dopt=Abstract
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15967423?dopt=Abstracthttps://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15967423?dopt=Abstrac
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/7636775?dopt=Abstract
https://www.thescipub.com/abstract/10.3844/ajbbsp.2010.120.135
https://pediatrics.aappublications.org/content/137/2/e20153434
https://journals.sagepub.com/doi/10.1177/0301006615614467
https://translational-medicine.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12967-016-0859-z
https://journals.sagepub.com/doi/10.1177/0301006615614467
https://microbiomejournal.biomedcentral.com/articles/10.1186/s40168-016-0171-4
http://sciencenordic.com/food-intolerance-linked-different-disorders

https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0306987703000963

https://peerj.com/articles/4282/?utm_source=TrendMD&utm_campaign=PeerJ_TrendMD_1&utm_medium=TrendMD
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/28073099
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/30371146
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21802922
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11310675
https://www.karger.com/Article/FullText/457918
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0141813016312247
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0753332217346243
https://ajph.aphapublications.org/doi/abs/10.2105/AJPH.87.9.1449

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5584359/
https://www.banglajol.info/index.php/bjp/article/view/11727
http://www.dl.begellhouse.com/journals/708ae68d64b17c52,1b05160a735f1b4e,34bf0bcb5f7959a7.html
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3052692/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3079947/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5474682/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23994935
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2292451/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/16420393
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/10606381
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5010273/
https://europepmc.org/abstract/med/20010505
https://www.researchgate.net/profile/Mel_Werbach/publication/12548254_Nutritional_strategies_for_treating_chronic_fatigue_syndrome/links/59ea9d3eaca272cddddb8318/Nutritional-strategies-for-treating-chronic-fatigue-syndrome.pdf

https://www.researchgate.net/profile/Marc_Uytterhoeven/publication/40688043_Lower_plasma_Coenzyme_Q10_in_depression_A_marker_for_treatment_resistance_and_chronic_fatigue_in_depression_and_a_risk_factor_to_cardiovascular_disorder_in_that_illness/links/0fcfd5057696be5a42000000.pdf
https://www.liebertpub.com/doi/abs/10.1089/ars.2013.5346
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0899900707003826
https://www.cambridge.org/core/journals/psychological-medicine/article/randomized-controlled-trial-of-siberian-ginseng-for-chronic-fatigue/B9941CDB55F4C53FF5DB1D48B5C350A7

https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0162310996001257
https://link.springer.com/article/10.1007/s12272-013-0235-y

https://www.hindawi.com/journals/ecam/2010/825303/abs/
https://bmccomplementalternmed.biomedcentral.com/articles/10.1186/1472-6882-11-87
https://academic.oup.com/occmed/article/55/1/32/1392422

https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1081120610625951
https://www.liebertpub.com/doi/full/10.1089/ars.2014.6181
https://europepmc.org/abstract/med/20447621
https://jamanetwork.com/journals/jama/article-abstract/194209
https://academic.oup.com/cid/article-abstract/18/Supplement_1/S62/317035

https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0952327804000122
https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/j.1600-0404.1990.tb04490.x
https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/j.1368-5031.2004.00073.x
http://citeseerx.ist.psu.edu/viewdoc/download?doi=10.1.1.329.375&rep=rep1&type=pdf
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3907507/
https://www.womenshealth.gov/a-z-topics/chronic-fatigue-syndrome

https://go.galegroup.com/ps/anonymous?id=GALE%7CA80490865&sid=googleScholar&v=2.1&it=r&linkaccess=abs&issn=10895159&p=AONE&sw=w

https://www.cdc.gov/me-cfs/

https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/chronic-fatigue-syndrome/symptoms-causes/syc-20360490

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/20192908
https://www.liebertpub.com/doi/abs/10.1089/109662002763003366
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/29953014
https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fphys.2017.00088/full
https://www.researchgate.net/profile/Sitansu_Verma3/publication/260419415_Therapeutic_uses_of_Withania_somnifera_Ashwagandha_with_a_note_on_withanolides_and_its_pharmacological_actions/links/0f31753115cd32e430000000.pdf

Önceki YENİ YAZILAR ÇOK YAKINDA!
Sonraki GIDA ALERJÄ°LERÄ° VE GIDA Ä°NTOLERANSLARI

Diğer Postlarımız

0 Yorum

Yorum Yap